Proteinüri
İdrarla normalden fazla protein atılımı durumuna proteinüri denilir. Erişkinde günlük idrarda 150 mg’dan fazla, çocuklarda çocuğun metrakaresi başına, 1 saatlik idrarda 4 mg’dan fazla protein atılımı proteinüri olarak tanımlanır. İdrarda protein, idrarda protein ölçen cihazlarla (antijen-antikor reaksiyonuna dayanan nefolometrik yöntemle) ve idrar daldırma çubukları ile ölçülür.
Çocukluk çağında proteinüri üç grupta incelenir:
1- Geçici proteinüri
2- Ortostatik proteinüri
3- Devamlı (sabit) proteinüri
1- Geçici proteinüri
Ateş, havale (konvülzyon), ağır egzersiz, dehidratasyon (susuz kalma) ve hipovolemi, aşırı soğuğa maruz kalmak, epinefrin alımı, karın ameliyatları, kalp yetmezliği, idraryolu enfeksiyonu gibi nedenler geçici proteinüri oluştururlar.
2- Ortostatik proteinüri
Kişinin ayakta iken protein atılımının yatay pozisyondaki protein atılımına oranla artmış olması olarak tanımlanır. Ergenlik döneminde %2-5 oranında ortostatik proteinüri görülmektedir. Okul çocukluğu ve ergenlikte kaılıcı, devam eden (persistan) proteinürinin en sık nedenidir. Bu dönmedeki devamlı (sabit) proteinürinin %60 nedeni ortostatik proteinüridir. Ortostotik proteinüri genellikle herhangi bir bulgu ve şikayet oluşturmaz. Hematüri (idrarda kanama), hipertansiyon, hipoalbuminemi, ödem, böbrek fonksiyon bozukluğu görülmez.Günlük 24 saatte atılan proteinüri 1 gr’ı geçmez. Uzun dönem izlemde böbrek fonksiyonlarında bozulma görülmez.
3- Devamlı (sabit) proteinüri
Dört grup hastalığa bağlı oluşur: Glomerüler, tubuler, taşma ve sekretuvar proteinüri. Böbrek hastalığı bulgusu olmayan çocuklarda, kalıcı proteinüri böbrek hastalığının ilk bulgusu olabilir. Kalıcı proteinüri böbrek hastalığının bir belirtisidir. Öncelikle hastanın nefrotik sendrom olup olmadığı araştırılmalıdır. Eğer hastada nefrotik sendrom saptanmaz ise proteinüri başka glomerüler hastalıklara bağlı mı oluştuğu araştırılmalıdır. Ayrıca tubuler proteinüri, taşma proteinürisi, sekretuvar proteinüri nedenleri de düşünülmelidir. Günlük 500 mg’dan fazla proteinürisi olan olgu da ayırıcı tanı mutlaka yapılmalıdır. Hastalarda fizik muayenede ödem, hipertansiyon,idrar bakısında hematüri, laboratuvar incelemelerinde böbrek fonksiyon bozukluğu var ise proteinüri derecesi ne olursa olsun bu tür hastaların hastaneye yatırılması gereklidir. Proteinüri mutlak tedavi edilmelidir.
Bir yanıt yazın